Enerjinin, Türkiye'nin içinden geçtiği kritik dönemin en önemli
unsurlarından, tartışma konularından ve hedeflerinden biri olduğuna
işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin zengin doğal kaynakları bulunmadığını,
petrol ve doğalgaz kaynakları sınırlı olan Türkiye'nin, diğer
kaynaklarının tamamı devreye girse bile enerjide dışa bağımlılığın
ortadan kaldırılamayacağını söyledi.
Türkiye'nin enerji
konusundaki avantajına da dikkat çeken Erdoğan, zengin enerji
kaynaklarına sahip coğrafyalar ve bunlara ihtiyaç duyan ülkeler arasında
Türkiye'nin köprü ve geçiş noktası olduğunu vurguladı. Enerji
kaynaklarının güvenli, istikrarlı ve ekonomik geçişini sağlamanın, bu
kaynaklara sahip olmak kadar stratejik önemi bulunduğunu
söyleyen Erdoğan, ülkenin son yıllarda maruz kaldığı tüm saldırıların ve
sıkıntıların arkasındaki en önemli unsurlardan birinin enerji olduğunu
kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Enerji Bakanımızın telefon görüşmelerinin dinlenmesi, bunların bir
yerlere servis edilmesi boşuna değildir. Bunun üzerinde durmamız
gerekir. Türkiye'nin enerji politikalarıyla ilgili detayları içeren
görüşmelerin dinlenip medya aracılığıyla cümle aleme servis edilmesi
herhalde habercilik çabası olarak değerlendirilebilecek bir konu
değildir. Nitekim Türkiye'yi ekonomik olarak kıskaca almak isteyenlerin
önce finans ve inşaatla birlikte, enerji sektörüne, o alanda yatırım
yapan iş adamlarımıza yöneldiğini görüyoruz.
Gezi olayları
sırasındaki ekonomiyi durdurma çağrısı, meselenin ağaç olmadığını, asıl
niyetin çok farklı olduğunu ortaya koyan ipuçlarından biriydi. Aynı
şekilde 17-25 Aralık darbe girişimde hedef alınan, çökertilmek
istenen isim ve firmalar da bu girişimin gerisindeki gerçek niyeti
ortaya koyuyordu. Türkiye'nin TANAP gibi, Kuzey Irak petrollerinin
Ceyhan'dan dünyaya satışı, Akkuyu ve Sinop nükleer santralleri gibi
enerji projelerinin kimleri, niçin rahatsız ettiğini gayet iyi
biliyoruz. Hatta Çözüm Süreci'ne yönelik provokasyonların bir kısmının
da gerisinde benzer dertlerin olduğunu çok açık, net görüyoruz. Hiç
kimse kusura bakmasın, açık ve net söylüyorum, Türkiye ekonomide ve
demokraside gelişmeye, büyümeye, 2023 hedefleri doğrultusunda adım adım
ilerlemeye devam edecektir. Bizim, 77 milyon insanımıza sözümüz var."
Türkiye'nin, Balkanlardan Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan,
umutlarını, hayallerini ve gönüllerini Türkiye'ye bağlamış 100
milyonlarca insana karşı sorumluluk taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Türkiye'nin, 3-5 milyar dolarlık finans manipülasyonuyla
kurgulanmış siyasi krizlerle, 3-5 bomba patlamasıyla rayından
çıkartıldığı, istikameti değiştirildiği günler geride kaldı. O eski
Türkiye'ydi. Bu numaralara bizim de milletimizin de artık karnı tok"
diye konuştu.
Yeni Türkiye'nin istikametini milletin
belirlediğini söyleyen Erdoğan, millet iradesi dışındaki her
uğraşı "beyhude" olarak niteledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nasıl dün
Gezi'nin, 17-25 Aralık'ın, aslında ne olduğu ortaya çıktı çıkıyor, şunu
da söyleyeyim, daha çok şeyler dökülecek. Eteklerde daha çok gizli
şeyler var. Hepsi dökülüyor, dökülmeye devam edecek. Bütün bunlar
karşısında gerekeni yapıyoruz, yapacağız" ifadelerini kullandı.
Cizre'de tezgahlanmaya çalışılan oyunu bildiklerini ve ona göre tedbir
aldıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Düşünebiliyor musunuz, bu devletin resmi giysileri içerisinde olan, bu
devletin zırhlı araçlarıyla caddenin kenarına bombayı koyanları görüyor
musunuz? Arkasından yine devletin bir başka görevlisi bunu
yakalayabiliyor, hamdolsun. Artık inlerine girilmiştir. Ülkemizi
uluslararası alanda terörle özdeşleştirme çabalarının aslında hangi
dertlerden, hangi sıkıntılardan kaynaklandığını gayet iyi biliyoruz.
Türkiye'yi yolundan, hedeflerinden alıkoymak için içeride ve
dışarıda hangi çevrelerin ittifak içinde olduğunun gayet iyi
farkındayız. Hangi kazanlarda, hangi fitnelerin kaynatıldığını, kimlerin
bunların ateşine odun taşıdığını da önüyle arkasıyla çok iyi görüyoruz.
Cumhurbaşkanlığı olarak, hükümetimiz, ilgili kurumlarımız olarak
işbirliği ve uyum içinde hepsini takip ediyor, değerlendiriyor, kendi
politikalarımızı belirliyor ve adım adım hayata geçiriyoruz. Özellikle
vurgulamak isterim, unutmayın, herkesin bir hesabı varsa Allah'ın da bir
hesabı vardır. O hesap, bütün hesapların üzerindedir. Ben milletimizin
feraseti ve hükümetimizin dirayetiyle bu sıkıntıları da aşacağımıza,
2023 hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla yürümeye devam edeceğimize
inanıyorum."
Enerjiyi, "dünyada en çok adaletsizlik yaşanan
medeni imkanlardan biri" diye niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün
dünyada 1,3 milyar insanın elektrikten mahrum yaşadığına, Afrika'daki
800 milyon kişinin toplam elektrik tüketiminin New York'un elektrik
tüketimi kadar olduğuna dikkat çekti.
Dünyadaki enerji
yoksulluğu ve adaletsizliğinin giderilmesi için enerji yatırımlarda geri
kalmış ülkelere öncelik verilmesi gerektiğini belirten Erdoğan,
uluslararası şirketler ve örgütlerin bu konuda daha duyarlı olmasına
ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız'ın Uluslararası Enerji Ajansının dönem başkanlığını
yürüttüğünü, Türkiye'nin de G-20 dönem başkanlığını üstlendiğini
anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu imkanları bir araya getirerek,
diğer hususlarla birlikte enerji yoksulluğu içinde olan bölgelerin de
sorunlarını dünya gündemine taşımak için çok yönlü hazırlıklar
içindeyiz. Bu kapsamda, önümüzdeki dönemde, bir enerji bakanları
toplantısıyla çeşitli uluslararası etkinlikler yapılacak. Aynı şekilde
merkezinde yer aldığımız doğu-batı, kuzey-güney enerji koridorlarını en
aktif, en verimli şekilde değerlendirmek istiyoruz" diye konuştu.
Mevcut enerji kaynaklarının önemli bir bölümünü barındıran Ortadoğu ve
Hazar havzasından dünyaya açılan bir köprü olma yolunda önemli adımlar
atıldığını kaydeden Erdoğan, "Enerji kaynaklarından elde edilen
imkanların, ihtilaf ve yıkım değil barış ve refah kaynağı haline
dönüşmesi için de her türlü çabayı harcıyoruz, harcayacağız.
Diplomasinin tüm imkanlarını, tarihi ve coğrafi bağlarımızın tüm gücünü
seferber ederek, bu konuda öncü, uyarıcı, yapıcı bir rol oynamanın
gayreti içindeyiz. İçinde yer aldığımız ve alacak olduğumuz tüm önemli
projelerde bu hususu öncelikle gözetiyoruz" değerlendirmesini yaptı.
"Petrolü ve doğalgazı, barışın ve refahın aracı haline dönüştüreceğiz"
Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı ile Bakü-Tiflis-Erzurum
Doğalgaz Boru Hatlarını başarıyla tamamladıklarını belirten Erdoğan,
Irak'ta yaşanan sıkıntılar sebebiyle zaman zaman duran Kerkük-Yumurtalık
Petrol Boru Hattı'nı yoğun gayretlerle yeniden işler hale
getirdiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'ya
doğalgaz tedariki yapacak Güney Gaz Koridoru'nun temelini geçen yıl
Bakü'de attıklarını hatırlattı.
Şimdi yeni projeleri hayata
geçirme çabasında olduklarını kaydeden Erdoğan, TANAP projesinin
temelini mart ayında atacaklarını bildirdi. Erdoğan, söz konusu hattan
2018'de gaz akışını başlatmayı hedeflediklerine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istikrar ortamının sağlanmasına paralel olarak
Irak'ta da yeni projeler konusunda mesafe kat edeceklerine inandığını
vurgulayarak, "Kıbrıs'ta Rum tarafının haksız ve uzlaşmasız tutumu
karşısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hukukunu sonuna kadar
savunacak, bu konudaki politikalarımızdan asla taviz vermeyeceğiz.
Petrolü ve doğalgazı, barışın ve refahın aracı haline dönüştürmek için
elimizden gelen tüm çabayı göstermeye devam edeceğiz" diye konuştu.
"2023 yılına kadar 120 milyar dolar enerji yatırımı"
Türkiye'nin geçen 12 yılda ortaya koyduğu muazzam gelişmenin,
beraberinde ciddi bir enerji ihtiyacını da getirdiğine dikkat
çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Bugün 12 yıl öncesine göre iki
kat daha fazla elektrik enerjisi tüketiyoruz. 2023 yılında ise bugüne
göre iki kat daha fazla enerji tüketiyor olacağız. Bu durum enerji
yatırımlarımızı hızlı artırmamızı gerektiriyor. Nüfus, ekonomik büyüme
ve diğer faktörler göz önüne alındığında 2023 yılına kadar 120 milyar
dolar enerji yatırımı gerçekleştirmek durumunda olduğumuzu görüyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığını yürüttüğü hükümetler döneminde
Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılamak için kamu kaynakları yanında
özel sektör imkanlarını da devreye aldıklarını, bu yöndeki yatırımları
da teşvik ettiklerini aktardı.
Bu sayede kurulu elektrik gücünde
özel sektörün payını, yüzde 32'den yüzde 68,5'a yükselttiklerini
vurgulayan Erdoğan, "Bugün bu oran yüzde 72 seviyesine ulaştı ve artmaya
devam ediyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektörün
devreye girmesiyle tasarruf edilen kamu kaynağını da eğitim, sağlık,
adalet, güvenlik gibi diğer öncelikli alanlara kaydırdıklarını dile
getirdi.
"Tabiat konusundaki hassasiyetimiz kimseden aşağı değildir"
Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için bir yandan petrol ve doğalgaz
arama çalışmalarına hız verdiklerini diğer yandan da alternatif
kaynakları harekete geçirdiklerini belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle
devam etti:
"Hidroelektirk ve kömür kaynaklarını daha verimli
değerlendirmek için bu yöndeki projelere hız verdik. Aynı şekilde rüzgar
ve güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarını
devreye alma konusunda da önemli mesafeler katettik. Doğal
zenginliklerimizi bozmadan, kirletmeden, tahrip etmeden elimizdeki
imkanları en iyi şekilde değerlendireceğiz. Bizim çevre,
tabiat konusundaki hassasiyetimiz kimseden aşağı değildir tam tersine
çok daha samimidir, gerçekçidir. Ülkemize ve milletimize karşı
sorumluluklarımızla tabiata karşı sorumluluklarımız arasındaki dengeyi
biliyor ve buna göre hareket ediyoruz. Varsa bu konuda birtakım
aksaklıklar, eksikler, onlar da giderilir ama Türkiye, kalkınma ve
büyüme yolunda ilerlemekten asla geri durmaz, geri dönmez bunu böyle
bilmek zorundayız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede nükleer enerjiyi ülkeye kazandırma konusunda da kararlı olduklarını söyledi.
Türkiye'nin sahip olduğu 1 milyon 200 bin kilometrelik elektrik
şebekesinin Avrupa'nın en uzun ikinci, dünyanın da beşinci şebekesi
olduğunun altını çizen Erdoğan, "Bu muazzam sistemi, ülkemizin
kalkınmasının, refahının temel altyapısı olarak iyileştirerek
ve geliştirerek sorunsuz şekilde işletiyoruz. Hem arz güvenliği hem
dağıtım sistemi olarak her geçen gün daha ileriye giden
enerji altyapımızı 2023 hedeflerimize uygun şekilde güçlendirerek
yolumuza devam etmek kararındayız" ifadelerini kullandı.
"Akmaya başlayacak ama onlar hala bakmaya devam edecek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enerji alanında geldiğimiz bu önemli seviyeye
rağmen Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinde tıkanan fasıllardan
birinin enerji olmasını da manidar bulduğumu yine burada ifade edeceğim"
diyerek, şunları kaydetti:
"Eksik ne söyleyin, cevap yok.
Nerede tıkandık söyleyin, cevap yok. Veremiyorlar, veremezler aynen
diğer konularda, fasıllarda yaptıkları gibi.
İşte Nabucco, Nabucco, Nabucco' dediler bakın yapamadılar. TANAP geldi,
geçti ve inşallah çok kısa zamanda artık akmaya başlayacak ama onlar
hala bakmaya devam edecekler, mesele bu."
Dürüstlüğün ve
samimiyetin önemine işaret eden Erdoğan, "Avrupa Birliği sürecinde
Türkiye'nin başardığı, hallettiği fasıllar konusunda çok açık, net
söylüyorum, hangi fasıl olursa olsun, 'biz bu fasıl için hazırız' dediği
anda Avrupa Birliği, biz onu 2-3 ayda önlerine getirir, koyarız. Çünkü
Türkiye buna hazır ama onlar ne yazık ki bunlara hazır değiller. Her
zaman ifade ettiğim gibi biz, kendi hedeflerimiz doğrultusunda
ilerlemeye devam edeceğiz. Bu yolculukta bizimle beraber olan herkesin,
her ülkenin, her kurumun kazançlı çıkacağından kimsenin şüphesi olmasın"
diye konuştu.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder